CHILOE ADASI'NA ARABALI VAPUR CEFASI…

<![CDATA[

CHILOE ADASI'NA ARABALI VAPUR CEFASI…
Puerto Quellón, Chile

Puerto Quellón, Chile


DUYURU…

Geçmiş yazıları da arada güncelliyorum. Resim yüklüyorum bilgilerinize. Örneğin Teatro Colon 4 resim iken şimdi 10’u geçti.

Sizden ricam travelpod’a veya blog sayfama üye olursanız hem ülke puanımız artar J hem de takip için daha iyi olur gibime geliyor. Teşekkürler…

07-10 Mart 2013 (Orta-Güney ŞİLİ)

Arabalı Vapurla Chacabuco’dan Quellón’a

Hoş ve Nahoş bir Sergüzeşt

Chacabuco (Çakabuko)’dan Chiloe adasındaki en güneydeki liman kenti Quellón (Keyyon’a) vapurla gitmeye karar vermem bir anda oldu. Chile Chico’daki huzur günlerinden sonra sürekli kapalı hava ve yağmurla bana merhaba diyen Coyhaique (Koyhayike) bana ben de Koyhayike’ye iyi gelmedik. İkimiz de birbirimize iyi gelmeyince derhal mekanı terketmek için “nereye gidelim?” muhabetinin süreklidiği bir ortamda kendimi vapur biletini almış buldum. Koyhayike, Şili Patagonyasında bir çok mekana gidiş kenti. Bu arada 5 genç Şili’li ile tanıştım. Muhabbet, sohbet. Hostel’de muhabbet. Santiago ve Valparaiso’da arkadaşlarım var artık.

Vapur bileti alınması da ayrı bir hikaye. Satan kız bileti satarken “Vapurun Çakabuka’da olduğunu teyit (kongfirmasyon) etmeniz gerekli dediğinde ne saçma şey diye anlayamamıştım. Vapurla onaltı saatlik yol için iki gün gemide yolculuk yapmak zorunda kalınca teyidin ne anlama geldiğini yaşayarak öğrendim ve bu başka açılardan çok da iyi oldu. Neymiş “Güney Amerika aceleye gelmez.” J

Vapurda bir sürü insanla sohbet imkanı oldu. Türkiye’yi tanımayanlar tanıdılar, tanıyanlar veya tanıdığını sananlar meraklarını mucip soruları sordular. En önemlisi bu uzamış ve atıl sürenin bana tanıdığı zmanı iyi değerlendirip çalışarak ve konuşarak İspanyolcama yaptığı katkı oldu.

Bir aşk gemisi gezisi olmadı, ama çok değişik ve güzeldi. Doğa çok farklıydı. Bir yağmur, ardından güneş, tam oh demişken ufak çaplı fırtına, atlattık derken buz gibi hava. İnsan hihayeleri birikiyor da birikiyor sevgili Hakan…

Normalde 15-16 saat sürmesi gereken yolculıuk başladığında tek merakım koltuklara yatıp nasıl uyunacağı idi. İlk yemekler yenip normal süre içinde Keyyon’a varmayı beklerken bir iki liman sonra gemi durdu. Bir kıyıya 500 yardada demir atıp bekliyoruz. Gemide ingilizce bilme gayreti içinde olan bir zabit var o da amanın. İyi ki de öyle oldu. Bienvenidos la ideoma Espanol…

Break / GAK’ım! Artık kendini parçalasan da ispanyolcamı yakalaman mümkün değil. J)) Esperanto sana yakışır. Sana herşey yakışır. Over…

Ne diyordum. Açtım geminin kahveden hallice restoranına defteri kitabı. Kitabım “Spanish Demystified”ı…

Spanish Demystifiedın hikayesi…

Kitabın hikayesi… Arjantin, Patagonya, Chalten’de sabah kahvaltısında Hostel Aylen AIKE ahalisine yaptığım patatesli yumurtamın gizemine kapılıp “Müridin olalım ağam” anlamında Hollanda’ca birşeyler diyen iki pırıl pırıl genç ile zaten sabahtan arkadaş olmuştuk. Akşam hostelde şarap bira takılıp herkes kendi hikayesini, ülkesinin hikayesini, o gün gezdiği parkurları anlatırken, sevgili arkadaşlarım Jip ve Sven gelip bir kitap uzattılar bana. Kullanılmış, Güney Amerika görmüş, internetten bir e-book çıktısı. “Ağam biz tatili bitirdik, altı aydır bu kitap çok işimize yaradı sen çalış bundan sonra da, biz nasıl olsa dönüyoruz” dediler. Gerçekten çok sevindim.“Spanish Demystified”… Tamam…

Açtım kitabı çalış babam babam çalış. Azdıkça azdım. Yazdıkça yazdım. Sonra da muhabbet üstü muhabbet.

Balıkçı Juan, Araba alıp satan Pablo, Üç kızı ile Daniella, Kamyoncular Fernandes ve Julio ve daha diğerleri. Hikayeleri sürüyle.

Arıza ve Bürokrasi…

Arıza uzayınca köprüüstüne çıkıp kaptana “Durum nedir? Yyardıma ihtiyacınız var mı dedim?” Hayır zaten arızayı kısmen de olsa giderdik firma ve liman yetkililerinden bu şekilde devam için izin istiyoruz falan dediler. Peki dedik, biraz bahriye hikayeleri paylaştık Denizci hayatları benzer…

TV sistemi ve Filmler Gemide TV sisteminden çocuklar sıkılmaın diye bol bol çizgi film ve arada sürekli film gösterimi oldu. Clint Eastwood’un yönettiği “supernatural drama fantasy” filmi HEARAFTER, Denzel Washington, Mat Demon oynadıkları Runaway Train ve diğerleri. Çizgi film dahil ispanyolca. Gemide ingilizce konuşulmuyor. Öğrendik artık ne çare. İyi ki de öyle olmuş.

Velhasıl uzuyan bir yolculuk sonrası Quellón’da hiç durmadan otobüse atlayıp adanın ortasındaki Castro’ya geldim. Castro ve civarı hikayeleri bir sonraki yazım olacak.

Sevgiyle kalın.


]]>

Advertisement

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s